Bu sayfada yer alan tüm fikir, yazı ve fotoğraflar "Au Pair Günlüğüm" adlı bloga aittir ve 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserlerini Koruma Kanunu kapsamında koruma altındadır. İzinsiz olarak kopyalanması, kullanılması ve alıntı yapılması suç sayılmaktadır.
Sayfalar
26 Temmuz 2015 Pazar
Hayal Kırıklığı
Bu sabah görüştüğüm ikinci aileden hayallerimi yıkan bir mail aldım. Şu an Amerika'da bulunan ve asıl işi öğretmenlik olan biri ile anlaşmışlar... Gerçekten çok istemiştim o aileyi... Umarım beni de biri seçer :( İlk aileden haber de gelmedi daha zaten..
25 Temmuz 2015 Cumartesi
İkinci Skpye Görüşmem!
İkinci aile ile de Skype görüşmemi tamamlamış bulunmaktayım! Bu aile ile daha iyi anlaşabileceğimi düşünüyorum. Aile hakkında bilgi veremeyeceğim ama çok tatlı olduklarını bilin yeter :) Yarın tekrar bir görüşme yapacağız. O zamana kadar burası hakkında bilgi edin, ailenle konuş ve kendin de biraz düşündükten sonra sorularını bana mail at dedi. Gerçi konuşurken her şeyi anlattı kendisi ama yine de kesinleştirmek istediğim birkaç sorum var.
İlk görüşmemle kıyaslayacak olursam; en önemlisi daha az heyecanlanmış olmamdı. Ne sorular gelebileceğini hemen hemen bildiğim için çok panik olmadığımı söyleyebilirim. Ve fark ettim ki aileler özellikle hızlı konuşuyor gibi, anlamamızı kontrol ediyorlar sanki. Çünkü konuşmamı anlayabildiğine sevindim ama fazlasını beklemiyorum sonuçta yeni öğreniyor olduğunuz bir dil dedi.
Sizlere tavsiyem hemen ilk aileye tamam demeyin. Eğer emin değilseniz biraz bekleyin, belki başka bir aile daha çıkabilir. Sonuçta 1 yıl boyunca bu aile ile yaşayacaksınız, aile olacaksınız. Eğer anlaşabileceğinizden emin değilseniz bekleyin, mutlaka biri çıkar. Bana olduğu gibi. Belki ilk olduğundan bilmediğimden öyleydi ama biraz soğuk bir ortamda olmuştu ilki ki o 7 dakika sürerken ikincisi yarım saatten fazla sürdü. Zaten genellikle aileler anlatıyor, arada sorular soruyor. Yarım saatin hepsinde ben konuşmadım yani :)
İlk görüşmemle kıyaslayacak olursam; en önemlisi daha az heyecanlanmış olmamdı. Ne sorular gelebileceğini hemen hemen bildiğim için çok panik olmadığımı söyleyebilirim. Ve fark ettim ki aileler özellikle hızlı konuşuyor gibi, anlamamızı kontrol ediyorlar sanki. Çünkü konuşmamı anlayabildiğine sevindim ama fazlasını beklemiyorum sonuçta yeni öğreniyor olduğunuz bir dil dedi.
Sizlere tavsiyem hemen ilk aileye tamam demeyin. Eğer emin değilseniz biraz bekleyin, belki başka bir aile daha çıkabilir. Sonuçta 1 yıl boyunca bu aile ile yaşayacaksınız, aile olacaksınız. Eğer anlaşabileceğinizden emin değilseniz bekleyin, mutlaka biri çıkar. Bana olduğu gibi. Belki ilk olduğundan bilmediğimden öyleydi ama biraz soğuk bir ortamda olmuştu ilki ki o 7 dakika sürerken ikincisi yarım saatten fazla sürdü. Zaten genellikle aileler anlatıyor, arada sorular soruyor. Yarım saatin hepsinde ben konuşmadım yani :)
İkinci Interview!
Dün akşam 5 sularında yeni bir aileden daha Interview teklifi aldım :) İşler tahminimden daha hızlı ilerliyor. Bugün yeni aile ile Skype'da görüşme yapacağız. Ayrıntılar görüşmeden sonra ;)
22 Temmuz 2015 Çarşamba
İlk Skype Görüşmesi!!!
Tam az önceki yazıyı yayınlarken bir aileden haber geldi!!! Benimle interview yapmak istiyormuş!!! Tabii beni aldı bir panik, nasıl konuşurum, ne sorarım, bana ne soracak diye... İngilizcem de bitti derken Skype ile konuşurken buldum kendimi!!! Bence iyiydi ama aile için nasıldı bilemiyorum. Umarım hayırlısı olur. Pazartesi günü diğer Au Pair adaylarıyla da konuşup bana geri döneceğini söyledi.
Görüşmeden biraz bahsedecek olursam, kendi ailesini tanıttı, yapmam gereken işleri söyledi. Çok aktif bir ailelermiş, kızlar okula ve oradan da kursa gittiği için onları arabayla benim götürmem gerekiyormuş. Hafta sonlarımı nasıl geçirdiğimi, hobilerimi sordu. Tahminimden daha kolaydı sorular ama yine de çok bocaladım :( Fırsatınız varsa görüşmeden önce başka bir yabancıyla Skype görüşmesi yapın mutlaka.
Görüşmeden biraz bahsedecek olursam, kendi ailesini tanıttı, yapmam gereken işleri söyledi. Çok aktif bir ailelermiş, kızlar okula ve oradan da kursa gittiği için onları arabayla benim götürmem gerekiyormuş. Hafta sonlarımı nasıl geçirdiğimi, hobilerimi sordu. Tahminimden daha kolaydı sorular ama yine de çok bocaladım :( Fırsatınız varsa görüşmeden önce başka bir yabancıyla Skype görüşmesi yapın mutlaka.
Hazırlıklar
Ne zaman giderim bilmiyorum ama beklerken boş durmuyorum ve araştırmalarıma devam ediyorum. Bugün sizlere giderken götürmemiz gereken şeylerden genel olarak(yurt dışı tecrübelerime ve araştırmalarıma dayanarak) bahsedeceğim.
- Priz Dönüştürücü: Kesinlikle unutulmaması gereken en önemli şey bu olsa gerek. Ailelerimizle iletişimde kalmak için elektronik aletlerimizi şarj etmemiz gerekecek ama ilk gittiğimizde eğitim süresince alacak vaktimiz olmayacağı için yanımızda götürmek en iyisi. Yandaki fotoğrafta olduğu gibi her prize uyumlu bir dönüştürücü alabilirsiniz. Ama sadece bununla da bitmiyor. Voltaj ve frekansı da çok önemli. Eğer aletiniz bu voltaj ve frekansa uyumlu değilse voltaj çevirici olmadan kullandığınız aletlerinizin bozulması hiç işten bile değil. Türkiye'de şebeke 220 volt gerilim ve 50 hz frekansa sahip ama Amerika'da ise 110 volt gerilim ile 60 hz frekans değerleri geçerli. Kullanacağınız aletlerin üzerini okursanız çoğunda 100-220 volt ve 50-60 hz değerlerinin yazılı olduğunu göreceksiniz. Bu durumda voltaj çevirici kullanmadan sadece priz dönüştürücüsüyle elektronik aletlerinizi kullanabilirsiniz.

- Lazım Olabilecek Belgeler: Pasaport, kimlik, adli sicil kaydı(İngilizce ve Türkçe), vize, ikametgah belgesi gibi lazım olabilecek belgelerin birer fotokopisini yanınızda bulundurmanız ve pdf olarak bilgisayara kaydetmeniz daha sonra yaşayabileceğiniz sorunlar için önceden hazırlıklı olmanızı sağlar. Ayrıca birkaç tane vesikalık fotoğrafa da ihtiyacınız olabilir.
(DS-2019 formunuzu sakın unutmayın.) - İlaç: Düzenli kullandığınız ilaçlar dışında kişiden kişiye göre değişebilecek bir konu. Ama ben yine de her zaman kullandığınız ağrı kesici ve soğuk algınlığı ilaçları gibi küçük görünen ilaçların da götürülmesi gerektiğini düşünüyorum. Ne olur ne olmaz.
- Küçük Not Defteri: Mutlaka ve mutlaka yanınızda küçük bir not defteri taşıyın. Ailenizin, evinizin ve Host Family üyelerinin numaralarını, adreslerini not alın. Acil durum numaralarını, Au Pair şirketinizin numaralarını ve adreslerini, acil durumlar için yakın arkadaşlarınızın, akrabalarınızın numaralarını yazın. Önemli mail adreslerini de aynı şekilde. Telefonunuzu ya da bilgisayarınızı kullanamadığınız durumlarda bu size çok yardımcı olacaktır. Hatta gitmeden önce yapmanız gerekenleri not alın ve yaptıkça işaretleyin. Her şeyi sona bırakmayın. Özellikle eşyalarınızı hazırlarken bu size daha kolaylık sağlar. Şimdi elinize bir defter alarak başlayın, en küçük şeylere, aileye götürmeyi düşündüğünüz şeylere kadar not alın. Son ana bırakırsanız emin olun hiçbirini hatırlamayacaksınız.
- Para: Giderken yanınızda en az 500 dolar nakit bulunduğundan emin olun. Eğitimden sonraki evinize gideceğiniz iç hatlar uçuşunda bagaj ücreti tamamen size ait olabilir. Hazırlıklı olun. Ayrıca yanlış hatırlamıyorsam eğitimin 2.günü isteyenler New York gezisine gidebiliyor. Ücreti 44 dolar ya da buna yakın bir miktar. Gitmek isterseniz onu da nakit olarak hazırda bulundurun. Bunun dışında mutlaka ve mutlaka bir 50 dolar ayırın ve cüzdanınızdan farklı bir yere koyun. Yolculuk boyunca oluşabilecek herhangi bir acil durum için.
- Film/Dizi: Amerikalı bir arkadaşım film ve dizi indirmenin yasak olduğunu ama bazılarının indirdiğini söyledi. Yine de aileye sorun olmaması için indirip gitmek daha iyi sanırım. Ya da aileye sorulabilir.
- Türkiye'yi Tanıtmak: Türkiye'yi ve Türk kültürünü tanıtmak istediğim için götürmeyi düşündüğüm birkaç şey var. Mesela Türk kahvesi, cezve, çay, lokum, nazar boncuğu, küçük bir Türk bayrağı ve belki Türkiye resmi olan magnetler. Fırsatım olursa ve malzemeleri bulabilirsem kolay yemeklerimizden de yapmak istiyorum. Eğer aklınıza farklı şeyler gelirse (blogsorulariniz@outlook.com.tr) mail gönderin, ülkemizi güzel tanıtabileceğimiz fikirleri paylaşalım :)
Stres
Evet gerçekten insanı strese sokan bir döneme girdiğimi tam şu anda daha da iyi anlamış bulunmaktayım. Özellikle de Türkiye'den başvuran diğer arkadaşların da videolarını izledikten sonra... Çoğu iyi İngilizce konuşuyor ve çocuk bakımı hakkındaki tecrübeleri benden daha iyi gibi. Belki onlara çoktan mail gelmiştir bile. Hepimiz için hayırlısı olsun ama bu bekleme işi insanı çok bunaltıyor.
Eğer gidemezsem diye endişelenmeye de başlamadım değil. Eşleşmeden sonraki gidiş tarihlerine bakıyorum sürekli. İlk kayıtta Ağustos'ta giderim diyordum ama şu anda Kasım'a anca giderim gibi hissediyorum :/
***
Ve en önemli sorulardan biri; bu bekleyişte günümü nasıl geçiriyorum.
Öncelikle sabah erken kalkıp akşam erken yatan bir insanım normalde ama şu birkaç gündür mail geldi gelecek diye uyku düzenim bozuldu... Onun dışında sabahları güzel bir kahvaltıdan sonra biraz İngilizce çalışıyorum. Özellikle TV Show'larını izlemeye çalışıyorum ki günlük konuşulan İngilizce'yi de biraz kapabileyim. Çalışmadan sonra öğle yemeğimden önce kısa bir sporla rahatlıyorum :) Harika bir öğle yemeğinden 1-2 saat sonra da güzel bir uyku :)) Bazen de hava çok sıcak değilse arkadaşlarımla vakit geçiriyorum. Tabii ki bu süre boyunca telefon hep elimde ve %100 şarjlı oluyor :)
Bilgisayar başında olduğum süreyi ise diğer ülkelerden giden Au Pair'lerin hazırladığı Vlogları izleyerek ya da bloglarını okuyarak geçiriyorum. Bir günlük rutinlerini, programın zorluklarını ya da iyi yönlerini anlattıkları için gitmeden önce ne yapmam gerektiği hakkında bana fikirler veriyor. Ve gördüğüm kadarıyla en çok Almanya'dan giden var.
Türkçe sadece bir blog bulabildim Au Pairlik hakkında yazı yazan. Diğerleri hep yabancı. İngilizce okuyunca da insan tam emin olamıyor. Zaten bu yüzden açtım bu blogu da. Bizden sonra başvuracak olanlara yardımcı olsun, bir fikir versin diye. Umarım işinize yarar.
Artık uyumaya çalışmalıyım sanırım... İyi geceler geleceğin Au Pairleri :)
Eğer gidemezsem diye endişelenmeye de başlamadım değil. Eşleşmeden sonraki gidiş tarihlerine bakıyorum sürekli. İlk kayıtta Ağustos'ta giderim diyordum ama şu anda Kasım'a anca giderim gibi hissediyorum :/
***
Ve en önemli sorulardan biri; bu bekleyişte günümü nasıl geçiriyorum.
Öncelikle sabah erken kalkıp akşam erken yatan bir insanım normalde ama şu birkaç gündür mail geldi gelecek diye uyku düzenim bozuldu... Onun dışında sabahları güzel bir kahvaltıdan sonra biraz İngilizce çalışıyorum. Özellikle TV Show'larını izlemeye çalışıyorum ki günlük konuşulan İngilizce'yi de biraz kapabileyim. Çalışmadan sonra öğle yemeğimden önce kısa bir sporla rahatlıyorum :) Harika bir öğle yemeğinden 1-2 saat sonra da güzel bir uyku :)) Bazen de hava çok sıcak değilse arkadaşlarımla vakit geçiriyorum. Tabii ki bu süre boyunca telefon hep elimde ve %100 şarjlı oluyor :)
Bilgisayar başında olduğum süreyi ise diğer ülkelerden giden Au Pair'lerin hazırladığı Vlogları izleyerek ya da bloglarını okuyarak geçiriyorum. Bir günlük rutinlerini, programın zorluklarını ya da iyi yönlerini anlattıkları için gitmeden önce ne yapmam gerektiği hakkında bana fikirler veriyor. Ve gördüğüm kadarıyla en çok Almanya'dan giden var.
Türkçe sadece bir blog bulabildim Au Pairlik hakkında yazı yazan. Diğerleri hep yabancı. İngilizce okuyunca da insan tam emin olamıyor. Zaten bu yüzden açtım bu blogu da. Bizden sonra başvuracak olanlara yardımcı olsun, bir fikir versin diye. Umarım işinize yarar.
Artık uyumaya çalışmalıyım sanırım... İyi geceler geleceğin Au Pairleri :)
21 Temmuz 2015 Salı
Belgelerin Onaylanması
Dün akşam itibariyle belgelerim onaylanmış ve "Matching" kısmına, yani ailelerle iletişime geçme kısmına geçmiş bulunmaktayım. Au Pair room'a giriş yaptıktan sonra olaylar aşağıdaki gibi ilerliyor;
Applying → Review by local rep → MATCHING → Pre-Arrival → On Program
En stresli bölüm Matching olsa gerek. Belgeleri hazırlamak falan derken vakit çok çabuk geçmişti. Bayramın araya girmesi işi biraz uzattı ama bayramdan sonra bu bölüme geçmem daha iyi oldu aslında. Bayramda ailelerle görüşmek zor olacaktı. Ama daha dün profilim onaylanmış olmasına rağmen sanki her an mail gelecekmiş gibi bilgisayarın başından ayrılamıyorum. Hatta dün gece çok yorgun olmama rağmen rahat uyuyamadım :) Umarım iyi anlaşabileceğim bir aileyle tanışabilirim...
Applying → Review by local rep → MATCHING → Pre-Arrival → On Program
En stresli bölüm Matching olsa gerek. Belgeleri hazırlamak falan derken vakit çok çabuk geçmişti. Bayramın araya girmesi işi biraz uzattı ama bayramdan sonra bu bölüme geçmem daha iyi oldu aslında. Bayramda ailelerle görüşmek zor olacaktı. Ama daha dün profilim onaylanmış olmasına rağmen sanki her an mail gelecekmiş gibi bilgisayarın başından ayrılamıyorum. Hatta dün gece çok yorgun olmama rağmen rahat uyuyamadım :) Umarım iyi anlaşabileceğim bir aileyle tanışabilirim...
15 Temmuz 2015 Çarşamba
Görüşme Sonrası
Görüşmeden sonra Amerika'dan doldurmam için bir kişilik testi gönderdiler. Yaklaşık 15 dakika süreceği yazıyordu ama sorular gerçekten zor ve karışık olduğu için benimki yarım saatten fazla sürdü :/ Şimdi sırada belgelerimin onaylanması var, daha sonra sisteme resmen giriş yapmış olacağım ve aileler artık benimle iletişime geçebilecek. Tek isteğim iyi anlaşabileceğimiz bir aile ♥ ♥ ♥
11 Temmuz 2015 Cumartesi
Au Pair Görüşmesi
Sonunda İngilizce görüşmemi de tamamlamış bulunmaktayım. Nasıl diye soracak olursanız... Biraz daha İngilizce çalışsam iyi olurmuş. Daha fazla konuşsaymışım arkadaşlarımla... Ama yine de iyi geçtiğini söyleyebilirim.
Görüşme tamamen İngilizce oldu. Çocuklarla ilgili deneyimlerimi anlattım, kendimden bahsettim biraz. Önceden çalışılması gereken bir şey yok. Sadece sorulan sorulara cevap veriyorsunuz ki sorular da daha önceden profili oluştururken çıkan sorularla benzer. O yüzden bir problem olmayacağını düşünüyorum. Benim tek sorunum rahat konuşamamaktı. Soruları anlıyorum ama kelimeleri bir araya getirmekte zorlanıyorum pratiğim olmadığı için.
Kaydol:
Yorumlar (Atom)